Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ve Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği (Kırım Derneği) iş birliğiyle Kırım Tatar Sürgünü'nün 75. yılı dolayısıyla Ankara’da "1944 Kırım Tatar Sürgünü Anma Programı" düzenlendi.
Kırım Marşı ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından sürgünde hayatını kaybedenlerin anısına Kur'an-ı Kerim okunarak dualar edildi. Sürgünü anlatan belgesel gösterimi ve sürgün tanıklarının hatıralarını paylaşması ile devam eden programda, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da telgrafı okundu.
TÜRKİYE KIRIM TATARLARININ HAK VE MENFAATİNİ KORUMAYA DEVAM EDECEK
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın telgrafında şu ifadelere yer verildi: "Kırım Tatarlarının ana yurtlarından koparılmalarına ve büyük kayıplar vermesine neden olan bu elim hadiseyi 75. yılında bir kez daha hüzünle hatırlıyoruz. Türk ve dünya tarihinin unutulmaz insanlık suçlarından biri olan, geçen 75 yıla rağmen acısı bugün de yüreğimizi dağlayan sürgünde yaşamını yitirenleri rahmetle anıyoruz. Türkiye'nin Kırım'da yaşayan ve işgal sonrasında bölgeden ayrılmak zorunda kalan Kırım Tatarlarının hak ve menfaatlerini korumaya her koşulda devam edeceğini vurgulamak istiyorum."
ÇOK TARAFLI MÜCADELE ETMELİYİZ
Programda konuşan Ukrayna Enformasyon Politikası Bakan Vekili Emine Ceppar ise, Kırım Tatar sürgününde binlerce Kırım Tatarı'nın evlerini terk edip ölüm kalım arasında kaldığını söyledi. Ceppar, "18 Mayıs 1944'te sürgün faciaları yıllarca sürdü ve halen daha bitirilemedi" ifadesini kullanan Ceppar, Kırım Tatarlarının dünya haritasının en sert köşelerine sürgüne gönderildiğini kaydetti. İnsanların siyasi, medeni görüşleri için mahkum edilemeyeceğini belirten Ceppar, Kırım'da yaşanan faciaların halen sürdüğünü savunarak, bu konuda çok taraflı mücadele edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
MAZLUMLARIN SUSTUĞU DÜNYADA YAŞIYORUZ
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, medeniyetin temel taşlarını anmak ve geçmişten ders çıkarmak için bir araya gelindiğini belirtti. Çam, dünya savaşlarında yaşanan acıların haddi hesabı olmadığını kaydederek, bu acıların tarihi ve sosyolojik nedenlerinin ortaya koyulmasının önemli olduğunu söyledi. Bu yaklaşımların gelecek nesillere aktarılması için çaba sarf edildiğini dile getiren Çam, şunları kaydetti: " Acı bölgelere göre değişse de ateş düştüğü yeri yakar. Nerede bir adaletsizlik varsa, Yemen'i, Suriye'si, Libya'sı... Mazlumların sustuğu dünyada bomba sesleri duyuluyor. Onun için sevginin barışın inşa ettiği bir dünya için bunları konuşuyoruz. Acıları yaşayanları dinleyeceğiz ve aynı zamanda genç kardeşlerimizle akademik çalışmalar yapacağız. Akla rasyonele uygun bir şekilde de çaba sarf edeceğiz, çünkü hayat devam ediyor."
KIRIM SÜRGÜNÜ SOYKIRIM OLARAK TANINMALI
Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı ve Ukrayna Milletvekili Refat Çubarov da 75 yıl önceki sürgünde Kırım Tatar halkının yüzde 46'sının hayatını kaybettiğini ifade etti. Ukrayna Parlamentosunun 2015'te bu sürgünü "soykırım" olarak kabul ettiğini anımsatan Çubarov, "KTMM mensupları olarak diğer ülkelerin meclislerinde bunun soykırım olarak tanınması talebinde bulunuyoruz. Bu yıl Letonya bunu kabul etmiştir." ifadelerini kullandı. Çubarov, KTMM mensupları ve Kırım Tatar lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu adına Türkiye'ye, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Türk halkına selam ve saygılarımı ileterek, "İnşallah bugünkü dualarımızı bir gün Bahçesaray'da yaparız." dedi.
KIRIM TATAR GENÇLİĞİNİ TÜRKİYE'DE BULUŞTURUYORUZ
YTB Başkanı Abdullah Eren, YTB'nin büyük bir medeniyet bakiyesinin evlatları olarak dünyanın dört bir yanındaki soydaşlarla ilgilendiğini belirtti. Kırım Tatar sürgününü yaşayanlar dinlendiğinde, onların acılarının hala taze olduğunu kaydeden Eren, Çerkes ve Ahıska sürgünlerini anımsatarak, "Elem, keder ve dramın olduğu son bir yüzyıl görüyoruz." dedi. Eren taze acıların yarınlara yönelik ibretlik derslere dönüştürülmesi gerektiğini dile getirerek, YTB olarak Kırım Tatar halkına yönelik yapılan çalışmalardan bahsederek, şunları söyledi: "Kırım Tatar Kültürel Miras Envanter Çalışması, Kırım Tarihi Mirası Tanıtım Çalışmaları, mesleki eğitimler, konferanslar, kültürel hareketlilik programları düzenledik. Dünyanın farklı bölgelerinden Kırım Tatar gençliğini Türkiye'ye getirmeye çalışıyoruz. 2002 yılından bugüne kadar 1306 öğrenciyi burslandırmışız. Halihazırda Ukrayna'dan 113 öğrencimiz Türkiye'de eğitimlerine devam etmekte. Bizler YTB olarak daha parlak bir gelecek için ortak hafıza oluşturmaya çalışıyoruz, bu miras nesiller boyunca sürecek. İnşallah Rabbim bir daha bu acıları bizlere yaşatmaz."
Kırım Tatar Sürgünü tanığı Vait Muhtarov da sürgünden yaşananları, "14-15 yaşında anasız babasız kaldık. Gece bizi köyden çıkardılar, vagonlara yüklediler. İçerisi dayanılmaz sıcaktı. Yolda yemek, su yoktu. Annemi, kardeşlerimi kaybettim. Gömmeye ve dua etmeye adam yoktu” şeklinde anlattı.
Genç Kırım Tatarları adına konuşan Suzanna Mustafayeva da "Türkiye'de derste öğretmenim bana 'anne annemizin anlattığı masal var mı?' dedi. Ben de 'hayır biz masal yerine hep sürgünü, sürgün hikayelerini dinledik. Ninni yerine ise Ey Güzel Kırım Türküsünü dinledik.' dedim" diye konuştu.
Ankara’da düzenlenen programa, Ukrayna Büyükelçisi Andrii Sybiha, Litvanya Büyükelçisi Audrius Brūzga ve değişik ülkelerden diplomatik misyon temsilcileri, KTMM mensupları, Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği yöneticileri, YTB burslusu uluslararası öğrenciler ve davetliler katıldı.
Program sonunda Sürgün temalı düzenlenen uluslararası resim yarışmasında dereceye girenlere de ödülleri takdim edildi. Davetliler, Oya Deniz Çongar Şahin'in seslendirdiği şiir ve Kırımlı sanatçı Dilaver Osman ve arkadaşlarının sunduğu halk türküleri dinletisinin ardından programın düzenlendiği salonun fuayesinde açılan ve sürgün günlerini anlatan resim, fotoğraf ve Kırım Tatar el sanatları sergisini gezme fırsatı buldu.
Programın ardından, YTB Başkanı Abdullah Eren, Ukrayna Enformasyon Politikası Bakan Vekili Emine Ceppar, Dünya Kırım Tatar Kongresi ve KTMM Başkanı Refat Çubarov, Ukrayna Büyükelçisi Andrii Sybiha, Litvanya Büyükelçisi Audrius Brūzga, emekli Büyükelçi Nazif Murat Ersavcı, Kırım Tatar Sürgünü tanığı Vait Muhtarov ve Türkiye’deki Kırım Tatar Dernek ve Vakıf temsilcilerinin de katıldığı bir iftar programı düzenlendi.
Fotoğraflar: YTB